Namus kaynakli siddet dünya capinda gözlenen bir olgu. Bu siddet eylemlerinde kadinlar aile namusuna aykiri hareket ettikleri gerekcesiyle en asirisi cinayet olmak üzere cesitli sekillerde cezalandiriliyor.
Yillarini bu calismalara vermis, uluslararasi alanda taninan akademisyenler, Shahrzad Mojab ile Nahla Abdonun derleyerek, yayina hazirladiklari bu kitap, Istanbulda 2003 yilinda düzenlenen ve aktivistlerin, karar alicilarin ve akademisyenlerin biraraya geldigi Namus Adina Uygulanan Siddet adli uluslararasi toplantinin bir sonucu olarak ortaya cikti. Seminerin amaci namus cinayetlerini yeniden düsünmek ve kadinlara karsi siddetle savasirken küresel bir eylem stratejisi gelistirmekti.
Türkiye acisindan düsünüldügünde namus adina islenen cinayetler bugüne kadar hep görmezlikten gelinen, bir anlamda dokunulmaz ve adeta özel alana ait siradan cinayetler olarak kabul edilirdi. Ancak son yillarda sivil toplum kuruluslarinin yaptigi calismalarla birlikte Türk Ceza Yasasindaki degisikliklerin yanisira toplumda giderek artan duyarlilik, yüzlerce yildir toplumda yerlesmis bulunan önyargilari ve geleneksel bakis acisini degistirmeye basladi.
Bu konuda cok önemli bir islevi yerine getirerek, bir anlamda toplumsal öncülük yapan kuruluslardan biri olan KAMER Vakfinin genel baskani Nebahat Akkocun dile getirdigi gibi, imdi en önemli isimiz kadina yönelik siddetin en can yakici boyutu olan namus adina islenen cinayetlere karsi bir bilinc olusturmaktir.
Bu cinayetleri ve yaratilan toplumsal siddeti görmezden gelmek, karsi cikmamak, bir bakima cinayetlere ortak olmak degil mi