Babam, hic bilmedigi bir dünyaya sürgün edilmis bir kral kadar huzursuzdu. diyor Arno Geiger. Alzheimer olan babasinin krali oldugu dünyasini yavas yavas yitirisini anlattigi kitaba baska bir isim hic düsünmemis bu yüzden. Avusturyali yazar Arno Geiger ünü ülkesini ve kitasini asan bu samimi anlatiyla dünyada yaklasik 25 milyon insanin anilarindan sürülmüs hayatina dokunuyor. Avusturyanin seckin John Beer Literaturpreis edebiyat ödülüne layik görülen kitap Avrupa edebiyatinin seckin örneklerinden biri. Roman ve radyo oyunlariyla taninan Arno Geiger Yasli Kralin Sürgünü ile babasinin yavas yavas yitirdigi anlari yakalamaya calisirken okurlariyla birlikte, ailesinin dünyasina seyahat ediyor. Anilarini avucunda tutmaya calisan, cocuklarini unutan beynine ragmen onlari bir his olarak kalbinde yasatan, agaclari ve dis fircalamayi ilk kez gören 90 yillik bu ömür, her okurun hayatina bir yerden degecek...
Baba, bak bunlar kendi ellerinle yaptigin bahce duvarlari.
Dogru, yanima alayim.
Ama onlari yaninda götüremezsin
Bundan daha kolay ne var
Bu olmaz baba
Sana olup olmayacagini gösterecegim.
Ama baba Hey Hey Bu olmaz Bana aciklar misin sen evdeyken nasil eve götürebilirsin
Hicbir sey anlamiyorum.
Sen evdesin ama eve gitmek istiyorsun. Evdeyken eve gidilemez.
Pratikte söyledigin sey dogru
O zaman
Senin gibi detayla o kadar cok ilgilenmiyorum ben.