Gercekten hayatimda yeterince zor zamanlar gecirdim. Yine de hayatimin farkli dönemlerinde ve degisik is kollarinda kendimi mutlu ve huzurlu hissettim, cünkü bana bahsedilmis hayat hem uzun hem de verimli oldu. Uzun diyorum cünkü tek bir bedende ve tek bir ömürde insanligin simdiki durumuna yükselmek icin gecmek zorunda oldugu neredeyse her asamayi deneyimleme ayricaligina sahip oldum. Avci toplayicilik ve cobanlik yaptim; okula gittim, üniversite ögrencisi ve sonra profesör oldum; sendikada gazetecilik yaptim, gölge politikaci ve daha pek cok sey oldum. Bugün ise bir kabilenin reisi, sifaci, yazar, baba ve ayni zamanda büyükbabayim. Otobiyografik bir üclemenin ilki olan Mavi Gökyüzü, Galsan Tschinag Cinakin kendi okul öncesi dönemini aktardigi ic burkan bir hikayedir. Mogol Altay Daglarinin yüksek platolarinda varligini sürdüren Tuva halkinin gelenegini tevazu ile aktaran hikayedeki hüzün, sadece bozkirdaki göcer cobanlarin issiz yasaminda ve zorlu iklim sartlarindaki hayat mücadelesinde degil, Galsan Cinakin farkli dünyalara ait kimlikleri arasindaki gidis gelislerinde de hissettirir kendini. Tuva gelenegine özgü masal ve destan motifleriyle incelikli sekilde örülmüs hikayede yasam mücadelesinin ve ölümün cesitli yüzleri, Tuva kültürüne özgü dünya görüsüyle okuyucuya aktarilmistir. Elinizdeki bu eser, her ne kadar kontrol edilebilir gibi görünse de, aslinda kontrolün disinda olan doga sartlarinin karsisinda caresiz olan insanin büyüklenmesinin ne kadar büyük bir hata oldugunu yüregimize dokunan yalin hikayelerle bize anlatmaya calisiyor.