Savas her seyin babasidir demis Desiderius Erasmus. Bu durum XII. yüzyildan sonra bircok kez birbirleriyle savasan Fransa ve Ingiltere icin de gecerli olmustur. Fakat onlar acisindan asil önemli gelisme 1337ye gelindiginde baslamistir. Bir veraset konusundan dolayi baslayan Yüzyil Savaslariyla birlikte iki ülke arasinda cok daha siddetli mücadelelerin yasandigi bir döneme girilmistir. Akabinde bu olay, her iki toplumu derinden sarsacak neticeler ortaya cikarmistir. Bu durum öyle bir nefrete yol acmistir ki taraflar arasindaki savas hali XIX. yüzyil baslarina kadar sürmüstür. Hatta Fransanin kraliyet armasi, 1932 yilina kadar Times gazetesinin logosunda yer almistir. Savas her ne kadar veraset mevzusundan baslamissa da aslinda bu olayin feodal bir ayrilik süreci oldugunu ve bunun sancisinin Yüzyil Savaslari seklinde tezahür ettigini söyleyebiliriz. O döneme kadar Ingiltere, Fransanin vasali olmasinin yani sira kültürel hegemonyasi altindayken, bu savasin getirdigi karsilikli kin ve nefretle birlikte aralarindaki farkliliklar daha da belirginlesmistir. Böylece, Fransiz ve Ingiliz uluslarinin ilk nüvelerinin olusmaya baslandigi ifade edilmektedir. Iste; Kara Prens Edward, Bertrand du Guesclin, Jeanne dArc, köylü isyanlari, deri yüzücüler, düzenli ordu ve topun kullanimi gibi nice aktör ve önemli olaylariyla birlikte Yüzyil Savaslari...